Ağızdaki eksik dişleri tamamlamak için çekilen dişlerin yerine cerrahi bir işlemle yerleştirilen, diş köklerinin yerini alan vida sistemine  ‘diş implantı’ veya ‘dental implant’ adı verilir.  Günümüzde diş implantları dünyada kemik dostu olarak bilinen titanyumdan üretilmektedir. Titanyum,  kemik ile hücresel düzeyde özel bir bağ oluşturarak biyolojik dokulara kolayca uyum sağlar. Vücudun normalde yabancı maddelere karşı geliştirdiği iltihabi veya alerjik reaksiyonlar titanyum için gerçekleşmez. Dolayısıyla vücudumuz titanyumdan üretilen implantı reddetmez. Fakat diş implantı operasyonunun  yüzde yüz başarılı olacağını söylemekte doğru olmaz. Cerrahi işlem sonrası gelişen bir enfeksiyon veya ağız bakımının iyi olmaması implantın kaybına yol açabilir. Bu yüzden implantın başarısı %98–99 olarak nitelendirilebilir.

İmplant operasyonu yeterli kemik miktarı ve yoğunluğu olan vakalarda oldukça kısa süren bir işlemdir. İşlem esnasında ameliyat yapılacak bölge lokal anestezi yapılarak uyuşturulur. Tedavi esnasında hasta herhangi bir ağrı hissetmez. İşlem bittikten sonra da hastaya gerekli antibiyotik, ağrı kesici ve ağız gargaraları önerilir.

Diş implantlarının uygulanması için iki yöntem vardır. Birinci yöntemde diş çekilir çekilmez aynı seansta implant uygulanır. Bu yönteme immediyat uygulama denir. İkinci yöntemde ise diş çekildikten sonra yara yerinin iyileşmesi beklenir ve 1-2 ay sonra implant uygulaması gerçekleştirilir. Her iki yöntemin birbirine göre avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Birinci yöntemde bekleme süresi kısa iken,  ikinci yöntemin başarısının daha yüksek olduğunu vurgulamak gerekir. İmplantın kemikle kaynaşmasına osseointegrasyon denir. Başarılı bir osseointegrasyon için implant yapıldıktan sonra  3-6 ay beklemek gerekmektedir. Yeni üretilen implantlarda bekleme süresi 8 haftaya kadar azalmıştır.

İmplantın kemik ile kaynaşması için gerekli olan sürede, dişsiz kalmamanız için geçici bir diş protezi yapılabilir. Geçici yapılan dişler ya takılıp çıkartabilen bir protez şeklinde veya yandaki dişlere yapıştırılabilir şekilde yapılmaktadır. Bazen yerleştirilen implantın da üzerine basit geçici bir diş takılabilir. Fakat bu durum enfeksiyona açık bir ortam yaratabileceği gibi, hastanın da kesinlikle  bu dişi ile ısırma fonksiyonunu yapmaması gerekir.  Eğer tam dişsiz bir çeneye implant yapıldı ise, hastanın ağzındaki ameliyat yarası iyileşene kadar protezini takmaması, kemikle kaynaşma döneminde ise implantların üzerine baskı gelmemesi için olabildiği kadar az takması ve sert yiyecekleri çiğnememesi önerilir.